5 Nisan 2013

Montreal'in Müzisyenlerini Tanıma Vakti

The Besnard Lakes 10 yıllık geçmişe sahip bir oluşum ve her ne kadar ikamet ettikleri şehir bağımsız müzik adına en verimli merkezlerden biri olsa da bu 10 yıllık süreçte Montreal'den çıkmış en iyi üç-beş gruptan biriler. Ödül kavramından hazzetmesem de son iki albümlerinin Polaris ödülüne aday olduğunu not edeyim. Şu an aynı zamanda hayat arkadaşı olan Jace Lasek ve Olga Goreas'ın sürüklediği bir dörtlüler. Aşk ile yapılan müzikler çoğu zaman bir başka oluyor. The Besnard Lakes ilk günden beri çizgisini fazla değiştirmedi, rock tarihinin birçok köşesinden ipuçları toplayarak yarattıkları özel tınılarını yavanlaşmadan korudular. Söz konusu ipuçları progresif rock, saykodeli, shoegaze ve modern indie gibi farklı ilham pınarlarından geliyor. Tuhaf isimli 'Until In Excess, Imperceptible UFO' yine sabırlı bir şekilde çiçek açan, itidalli şarkılardan oluşuyor. Stüdyoda GY!BE gibi Montrealli eş dosttan destek almışlardı eski albümlerde, bu albüme de Sunset Rubdown/Moonface dahisi Spencer Krug'un eli değmiş. Belki klişe ama The Besnard Lakes her seferinde daha da olgunlaşıyor. Örneğin ilk albümlerde öne çıkan 'For Agent 13' gibi şarkılarda gürültü ve sükunet arasında sert tezatlara rastlanırdı, yeni albümde ise daha bilgece evrimleşiyor eserler. Nakaratlar yine görkemli ama o zirvelere tırmanmak için daha sebatkar davranıyorlar. Sebat dinleyici için de önemli; her ne kadar 'People Of The Sticks' gibi şarkılarda çengelleri esirgemeseler de en yakın dostu dinler gibi dinlenesi bir grup The Besnard Lakes. Atmosferin yine belirleyici bir unsur teşkil ettiği eserler Lasek ve Goreas arasındaki vokal paylaşım tercihleri, seslerindeki huzur, synth yatakları ve gitar melodilerinin anlayışlı halleri ile onucu, ruh yükseltici, insanın kendine imanını tazeleyici nitelikte. The Besnard Lakes sadece bir sabun köpüğü değil, bir müzik oluşumunun olması gereken her şeyler.